5 Temmuz 1993 yılında yaşanan "Başbağlar Katliamı"yla ilgili Memur-Sen Diyarbakır Başkanı Yunus Memiş, yazılı açıklamada bulunarak, saldırıyı telin etti.
Memiş şöyle dedi;
İNANÇ ÜZERİNDEN BÖLMEK
"Türkiye’nin alacakaranlık kuşağından geçtiği doksanlı yıllar, aynı zamanda terör ve örtülü darbelerin yoğun bir şekilde yaşandığı yıllardır. Hedef bellidir… Hedef, Türkiye’nin en büyük gücü olan bin yıllık birlikte yaşama iradesini etnik ve inanç farklılıkları üzerinden parçalamaktır. Hedef, topyekûn Anadolu insanıdır.
“Yeni Dünya Düzeninin” en büyük hedefi, toplumları parçalayıp toza dönüştürerek, itiraz kudretinden yoksun bir yığın haline getirmektir. Türkiye gibi, geçmişi ve kültürüyle bu sisteme karşı alternatif oluşturabilecek ülkelerin de en basit haliyle kontrol altına alınması için, yukarıda bahsettiğimiz olaylara benzer birçok olay yaşadığını hep birlikte şahit olduk. 2016 yılı içinde yaşadığımız 15 Temmuz işgal girişiminin öncesi ve sonrasındaki terör olaylarını da bu perspektiften değerlendirmek gerekir.
SOSYOL MÜHENDİSLİK PROJESİ
Evet… İnsanın ve insanlığın teferruata indirgenerek uygulamaya sokulan sosyal mühendislik projesinin hazin sonuçlarından olan Başbağlar katliamları başta olmak üzere yaşadığımız bütün olayların temelinde Türkiye’nin birlik iradesine karşı yapılmış saldırılara saflarımızı sıklaştırarak karşı koyabiliriz.
Eğer hak ve hakikat noktasında birliğimizi korursak, bugün hala vicdanlarımızı kanatan ve fakat bir şekilde üzeri örtülmeye çalışan olayların gerçek yüzüne de vakıf olur, toplumsal tesanütümüzü de güçlendirmiş oluruz.
Büyük Memur-Sen Diyarbakır ailesi olarak, o günden bugüne acısı hiç sönmeyen Başbağlar’ın insanlarımızın nezdinde oluşmuş “arkadaki failler aynı” kanaatinden hareketle, hukuki perspektiften de olayın aydınlatılması ve milletimizle paylaşılmasını istiyoruz.
Bu vesileyle de diyoruz ki, “Bu acı hepimizin. Hiç kimse, bu acıları ayrıştırarak, kendi ideolojik hanesine yazmasın. ”
Kaynak: Diyarbakır Söz