Bir bankada çalışan Yücel Y., biriken bahis borçları nedeniyle müşterisinin hesabındaki 4 milyon TL'den fazla parayı kendi hesabına aktardı. Yakalanan ve kendisine yardım eden üç kişiyle birlikte yargılanan bankacının itirafları, saplandığı bahis batağını gözler önüne serdi.
Diyarbakır'da özel bir bankanın KOBİ yöneticiliği departmanında çalışan ancak biriken bahis borçları nedeniyle müşterisinin hesabındaki 4 milyon lirayı kendi hesabına geçiren 30 yaşındaki Yücel Y. ile birlikte hareket ettiği Ümit D., Mehmet P. ve Mehmet Mehdi S. ile ilgili dava karara bağlandı.
“BÜYÜK PARA BULMAM GEREKİYORDU”
Sanık bankacı Yücel Y., pişman olduğunu belirterek, şunları söyledi:
– 15 yıldan beri kaçak bahis oynuyordum. Çevreme aşırı borçlandım. Borçları maaşımla ödüyordum. Kamu bankasından kredi çektim. Bir kısmıyla borçlarımı kapattım, bir kısmıyla yine bahis oynadım. Çektiğim kredinin parasını da bahiste kaybedince çevremden tekrar borç alarak kaybettiğim parayı kurtarabilirim düşüncesiyle bahse devam ettim.
– Borçlarım giderek katlanınca bir arkadaşımdan 150 gram altın ve nakit para borç aldım. Bununla da bahis oynadım. Ardından nişanlandım. Bahse devam ettiğim için her şeyimi kaybettim. Babamın evini borcum olan arkadaşıma devrettim. Durumu kurtarmak için büyük para bulmam gerekiyordu.
“ÖNCE GÜVENİNİ KAZANDIM”
– Bu kez tanıdığım başka bir arkadaşımı bankacılık kimliğimi kullanarak “Ticaret yapacağız” diye ikna edip 50 bin lira aldım. Bu kişiye kârıyla birlikte para gönderip önce güvenini kazandım. Bu paraları da bahiste kaybettim. Yani bir arkadaşımdan aldığım parayı kapatmak için bir diğer arkadaşımı kandırıp para alıyordum. Bir kısım borç öderken, belki bahiste kazanırım diye bir kısım parayla yine bahis oynadım.
“FOTOKOPİYLE TEK PARÇAYA DÖNÜŞTÜRDÜM”
Çıkmaza girince internet bankacılığı kullanmayan ve hesabını düzenli kontrol etmediğini bildiği bir müşterisinin hesabından para çekip borçlarını kapattıktan sonra intihar etmeyi düşündüğünü belirten bankacı, şöyle devam etti:
– Önce yasal bahis oynatan alacaklının hesabına 250 bin TL gönderdim. Ona borcumu kesip geri kalanı hesabıma geri göndermesini söyledim. Geri gelen parayla yeniden bahis oynadım. Hesabını boşalttığım firmaya, talimat vermiş gibi evrak hazırlattım ve eski talimatlarındaki kaşe örneğini kesip yeni oluşturduğum talimat evrakına yapıştırıp tekrar fotokopiyle tek parçaya dönüştürdüm ve vezneye teslim ettim. Onlar da gereğini yaparak benim istediğim kişilere havale çıkarıyordu.
“MAIL GİTMESİNİ ENGELLEDİM”
– Şirket, internet bankacılığı kullandığı için hesabına giriş çıkış olunca bilgilendirme maili gidiyordu. Ben de haberci paketi dediğimiz sistemden bu şirketin hesabına mail gönderme tikini kaldırarak engelledim. Böylece para çıkışı olduğunda şirkete bilgilendirme maili gitmesini engelledim. Bu şekilde müşterimin hesabından defalarca para çıkışı yaptım.
“ÇAMAŞIR SUYU İÇTİM”
– İş çığırından çıkınca çamaşır suyu içip intiharı denedim. Yapamayınca evin doğalgazını açtım, ancak kardeşim evde olduğu için vazgeçip teslim olmaya karar verdim. Cezaevindeyken babamı kaybettim, taziyesine bile katılamadım. Cezam neyse yatıp yeni bir hayat kurmak istiyorum.
94 İŞLEMDE 4 MİLYON 35 BİN LİRA ÇEKMİŞ
İddianamede sanığın biriken bahis borçları nedeniyle çaresiz kalıp bir otomotiv firmasının hesabından para transferi yaptığını, meblağın giderek yükselmesi üzerine panikleyerek polise teslim olduğunu belirtildi.
ZİMMET SUÇU İŞLEDİ
Banka ile yapılan yazışmalara göre sanığın 94 işlemde toplam 4 milyon 35 bin lira para transferi gerçekleştirdiği bildirildi. Hesap hareketlerini incelenmesinde sanığın bu paraları iki arkadaşı ile bahis oynadığı bayinin hesabına EFT yaptığını belirten mahkeme, işlem yaptıran şirketin internet bankacılığını kullanmadığını fırsat bilerek zimmet suçunu işlediğini ifade etti.
Sanığın bu dolandırıcılığı yaparken eski talimat kaşelerini kullanarak sahte evraklar düzenleyip borçlu olduğu kişilere EFT yaptığını, yine paranın hesaptan çıkışının fark edilmemesi için haberci sistemini kapatarak firmaya bilgilendirme mailinin gitmesine de engel olduğunu vurgulandı.
Mahkeme, bankacı sanık ile parayı hesabına aktardığı diğer üç kişiye, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na aykırılık ve zimmet suçlarının sabit olması nedeniyle 17 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
Diğer üç sanığın cezalarını yardım kapsamında kaldığı için 8 yıl 8 aya indirdi. Bankacı Yücel Y.'ye ise hiçbir indirim yapmadı.
“FOTOKOPİ ASLINA UYGUN GİBİ KABUL EDİLEMEZ”
Bölge İstinaf Mahkemesi 12. Ceza Dairesi ise dört sanığa verilen mahkumiyet hükmünü esastan bozdu. İstinaf, aldatma kabiliyeti olan fotokopi dekontunun nitelikli zimmet suçuna esas alınamayacağının altını çizdi.
Dekontların incelenerek basit zimmet suçu oluşabileceğine dair yeniden değerlendirme yapılmasını istedi. Bankacıya yardımdan mahkûm olan üç sanığa 8 yıldan fazla ceza verilemeyeceği kanun maddesinde yer almasına rağmen sanıkların 8 yıl 8 ay hapisle cezalandırılmalarının da usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulandı.
Sanıklar hakkında iyi hal indirimini düzenleyen 62. maddenin neden uygulanmadığının gerekçeli kararda anlatılmadığını belirten İstinaf Mahkemesi bu hususun da yeniden değerlendirilmesini istedi.
Giderilmeyen 4 milyon 35 bin liralık banka zararından sadece bankacı sanığın sorumlu tutulmasının da usul ve yasaya aykırı bulan İstinaf Mahkemesi, Yücel Y.'ye yardımda bulunan diğer üç sanığın da bu rakamdan sorumlu tutulmaları gerektiğine hükmetti.
YENİDEN YARGILANACAKLAR
Kararı hukuka aykırı bulan İstinaf Mahkemesi, yeniden yargılama yapılmasına, sanık Yücel Y.'nin tutukluluk halinin devamına, diğer üç sanık hakkındaki adli kontrol kararının da dava sonuçlanıncaya kadar aynen devamına oy birliğiyle karar verdi. Dört sanık Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanacak.
Kaynak: Diyarbakır Söz