TEB 11. Bölge Diyarbakır Eczacı Odası Başkanı Mahmut Sert, aşı konusunda bilgi kirliliğinin yoğun bir şekilde yaşandığını ifade ederek, bunun ortadan kaldırılması için şeffaf bir işlemin yürütülmesi gerektiğini bildirdi. Sert, aşıların adil dağıtılması gerektiğine dikkat çekti.
Yazılı açıklamada bulunan Sert, “COVID-19 hayatımıza girdiği andan itibaren adeta tüm dünya, bir laboratuvardan gelecek aşı müjdesine odaklandı. Güvenli, etkili, yaygın aşılama pandemiyi kontrol altına almak adına en büyük umudumuz oldu. Nitekim yakın zaman önce farklı şirketler aşı üretimine başladı. Ülkemizde de ilk parti aşılar, sağlık çalışanlarına uygulandı. Aşı konusunda çalışmalar sürerken ve aşılama süresince bilimsel temeli olmayan birçok düşünce ortaya atılıp bilgi kirliliği yaratıldı. Öncelikle ölümcül bir pandemi ile karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyor; sadece bilime ve bilim insanlarına itibar edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz." dedi.
AŞININ ADİL DAĞITIMI
"Virüs sınır tanımıyor. Ancak ne yazık ki sağlık sistemlerine, ilaca, aşıya erişimde sınırlar çok katı bir şekilde varlığını koruyor. Dünya Sağlık Örgütü Başkanı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Feci bir ahlaki çöküşün eşiğindeyiz” dedi ve zengin ülkelere milyonlarca, bir yoksul ülkeye 25 doz aşı verildiğini ifade etti." diyen Eczacılar Odası Başkanı Sert, "Bu çok acı ancak herkesin üzerine düşünmesi gereken bir durum. Çünkü aşının üretimi kadar dağıtımının adil olması da hayati öneme sahiptir. Aşıya ulaşım, temel bir insan hakkıdır. Aynı zamanda yaygın aşılama olmadan salgından korunmanın imkânı yoktur. Bilim insanları, ülkemizde de en az 55-60 milyon civarında kişinin aşılanması ile salgının kontrol altına alınabileceğini öngörüyor. Toplum bağışıklığına giden yolu kısaltmak adına stratejik adımların atılması hayati önemdedir.” diye konuştu.
Açıklamada önerilenler şu şekildedir:
• “COVID-19 aşısında tek bir ilaç şirketine bağlı kalınmamalı, aşı temini noktasında farklı alternatifler mutlaka değerlendirilmelidir.
• Aşı uygulamalarında kimse geride bırakılmamalı, avantajsız grupları da kapsayacak şekilde politikalar geliştirilmelidir.
• Aşı ile ilgili tüm süreçlerde şeffaf ve somut veriler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
• Aşılamada sağlık çalışanları birbirinden ayrılmamalı, tüm sağlık çalışanları aşılanmalıdır.
• Her şeyden önemlisi, aşı olabildiğince yaygın ve ücretsiz şekilde uygulanarak salgının önüne geçilmelidir.
• Toplum içinde aşı konusundaki kararsızlık dikkate alınmalı, halk sağlığına zarar vermemesi için bilgilendirme çalışmalarına ağırlık verilmelidir.”
KORUNMA ÖNLEMLERİNE DEVAM ETMELİYİZ
Tıbbi ve güvenilir ürünler olan aşılar; yalnızca aşılanmış bireyi değil, aynı zamanda aşılanmamış bireyleri ve dolayısıyla toplumu da korumaktadır. Aşılar, milyonlarca insanın yaşamına sağlıklı olarak devam etmesini sağlamaktadır.
Covid-19 salgınından korunmak için toplumun çok büyük bir çoğunluğunun aşıyı olması gerekiyor. O nedenle, sağlık çalışanları ve riskli hastalarımızdan başlayarak, aşımızı olacağız ve belirli bir süre geçene kadar da maske – mesafe – hijyen önlemleriyle yaşamaya devam edeceğiz.
Kaynak: Diyarbakır Söz