Eşi ve kardeşi terör saldırılarında şehit düşen, oğlu Diyarbakır'ın Sur ilçesinde polis olarak görev yapan Kürt kökenli Menfiye Donat, ailesi ve çevresinde yıkıma yol açan terörün bitmesini istiyor.
Kulp ilçesi İslamköy Mahallesi'nde oturan 45 yaşındaki Donat, yaptığı açıklamada, köy korucusu eşinin 1996'da ilçe merkezi girişinde PKK'lı teröristlerce döşenen mayına basması sonucu şehit düştüğünü söyledi.
Kardeşi Kenan Şimşek'in 2007'de yine PKK'lı teröristler tarafından şehit edildiğini anlatan Donat, kayınbiraderinin de bir terör saldırısında gazi olduğunu ifade etti.
Yetim büyüttüğü çocuklarından birinin, üniversitede öğretmenlik eğitimi almasına rağmen devletin birliği ve bütünlüğü için polisliği tercih ettiğini, yaklaşık 40 gündür Sur ilçesindeki operasyonlarda görev aldığını bildiren Donat, şöyle konuştu:
"Eşim 1996'da mayına basarak şehit oldu, çok acı bir olaydı. Sonra kardeşim şehit oldu, geriye 5 çocuğu ve eşi kaldı. Ben ise 2 çocuğumla dul kaldım. Kayınbiraderim de çatışmalarda ağır yaralandı. Şimdi akli dengesi yerinde değil, ne yaptığını bilmiyor. Oğlum üniversite okudu, burada polis. Gece gündüz demeden Sur'da görev yapıyor. Bunları anlatırken bile hüzünleniyorum, vücudum titriyor. Barış olsun, anneler ağlamasın istiyorum."
Teröristlerin Kürtleri asla düşünmediğini vurgulayan Donat, kendisinin de Kürt kökenli olduğuna işaret etti. Teröristlerin artık ülkenin üzerinden ellerini çekmesini isteyen Donat, "Bu iş Kürt meselesi değil. Yeter artık" dedi.
"ARTIK KAN AKMASIN"
Menfiye Donat'ın şehit kardeşinin eşi Rukiye Şimşek ise PKK'nın tuzakladığı bombanın patlaması sonucu 9 yıl önce eşini kaybettiğini belirtti.
Maddi sıkıntı çekmesine rağmen 5 çocuğunu okutmaya çalıştığını kaydeden Şimşek, son dönemde artan terör saldırıları nedeniyle, okula gönderdiği çocuklarının başına bir şey gelmesi ihtimalinden çok kaygı duyduğunu dile getirdi.
Konuşmasında zaman zaman duygulanan Şimşek, "Hepimiz çok üzgünüz, artık bu kan akmasın, hepimiz barış istiyoruz. Sadece bu savaşın bitmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz