Kürtçenin önündeki engellerin kaldırılmasını sağlayan yasal düzenlemeler sayesinde, Güneydoğu Anadolu bölgesinde Kürtçe ve Zazaca din hizmetine başlandı.
Kürtçe konuşmanın, eğitim almanın, savunma yapmanın yakın zamana kadar yasak olduğu Türkiye'de, demokratikleşme, insan hak ve özgürlüklerinin genişletilmesi kapsamında farklı dil ve lehçelerde yayın ile Kürtçe özel kursların açılmasıyla başlayan süreç, ana dilde din hizmetinin yolunu açtı.
Eğitim, sosyal ve kültürel alanda atılan adımlar, Kürtçenin özgürce konuşulmasını ve hayatın her alanında kullanılmasını sağlarken, Güneydoğu Anadolu bölgesinde vaaz ve hutbenin yanı sıra irşat faaliyetleri ile "Alo Fetva" hattında Kürtçe ve Zazaca hizmet verilmeye başlandı.
Din görevlileri ana dilde din hizmeti verebilmenin, bölgedeki vatandaşlar da ana dilde din hizmeti alabilmenin memnuniyetini yaşıyor.
Bölgedeki bazı camilerde hutbe, Türkçe ve Kürtçe okunuyor.
- "Vatandaşa anlayacağı dilden din hizmeti vermek görevimiz"
Diyarbakır Müftüsü Abdurrahim Aytaç, vaaz, hutbe, "Alo Fetva" ve diğer din hizmetlerinin Kürtçe ve Zazaca verilmesinden vatandaşın mutluluk duyduğunu söyledi.
"Amaç insanlara dini anlatmaktır. Dil de Allah'ın varlığının bir ayetidir. Vatandaşa anlayacağı dilden din hizmeti vermek görevimiz" diyen Aytaç, bu konuda iyi bir noktada olunduğunu belirtti.
Aytaç, bölgede özellikle ileri yaşlardaki vatandaşların Türkçe ifadeleri anlamakta güçlük çektiğine işaret ederek, o nedenle bu kişilere karşı din hizmetinde faydalı olamadıklarını düşündüklerini dile getirdi.
Ana dilde din hizmetinin artık bir gereklilik olduğuna dikkati çeken Aytaç, şunları kaydetti:
"Görevimiz insanlara dini anlatmak ve öğretmek. Amaç bu ise araçların çok da bir ehemmiyeti yok. Kürtçe, Türkçe, Arapça veya başka dilde olmuş, önemli olan insanlarımıza dini anlatabiliyor muyuz, eğer anlatabiliyorsak ne mutlu bize. Anlatamıyorsak, bu hangi dilde olursa olsun bir şey ifade etmiyor. Samimiyetle söyleyebilirim ki gerek Kürtçe gerek Zazaca olarak insanlara dini anlattığınız zaman daha merakla dinliyorlar."
- "Hangi dilde faydalı olabiliyorsak o dili kullanıyoruz"
Diyarbakır Müftülüğünde Başvaiz Mehmet Sait Demir ise "Alo Fetva" hattında vatandaşlara ana dillerinde hizmet verdiklerini söyledi.
Bu kapsamda burada Kürtçe ve Zazaca'yı bilenlerin görevlendirildiğini ifade eden Demir, "Vatandaş hangi dilde hizmet istiyorsa o dilde dini bilgi alıyor" diye konuştu.
Demir, şunları söyledi:
''Gayemiz, halkımıza dini açıdan hizmet etmek, dini insanlara doğru bir şekilde anlatmaya çalışmak. Hangi dilde daha fazla faydalı olabiliyorsak biz o dili kullanıyoruz. İlçelerde ve köylerdeki irşat faaliyetlerinde de Kürtçe ve Zazaca hizmet veriyoruz. Kürtçe sohbetler yapıyoruz. Peygamber Efendimiz, 'İnsanların en hayırlısı, insanlara fayda sağlamaya çalışandır' diyor. Biz de insanlarımıza fayda vermek gayesiyle bu görevi üstlendik."
- Şırnak
Şırnak Müftülüğünce il genelindeki510 camide vaaz ve hutbelerin Türkçe ve Kürtçe verildiği belirtildi.
Diyanet-Sen Şırnak Şube Başkanı ve Hz. Ömer Camisi'nde görevli imam hatip Nurettin Tatar, Çözüm Süreci ile atılan adımların din hizmetlerine de yansıdığını söyledi.
Dini hizmetlerin ana dilde verilmesinin vatandaşların ilgisini artırdığını dile getiren Tatar, "İslam dininin anlaşılması için ne yapılması gerekiyorsa yapılmadır. Kürtçe vaaz vermeye başladığımızdan bu yana cemaatimizden çok olumlu tepkiler almaya başladık" diye konuştu.
Tatar, aldıkları eğitim ve ana dillerini iyi bilmeleri dolayısıyla hem Türkçe hem de Kürtçe dini hizmeti en iyi şekilde vermeye gayret gösterdiklerini anlatarak, din hizmetlerinde ana dilde hizmetin önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Vatandaşlardan Şahin Üzen, Kürtçe yaptığı konuşmada, vaaz ve hutbenin ana dillerinde okunması dolayısıyla mutlu olduklarını aktardı.
Dini bilgileri daha iyi anladıklarını ifade eden Üzen, şunları söyledi:
"Vaaz ve hutbenin Türk kardeşlerimiz için Türkçe, biz Kürtler için de Kürtçe okunması güzel. Peygamber Efendimiz, bu dini tebliğ ettiğinde sahabelerine, 'gittiğiniz yerdeki insanlar hangi dili biliyorlarsa onlara o dilden tebliğ edin' buyurmuş. Diyanet'in bu adımını çok olumlu buluyor, destekliyoruz. Bu tür uygulamaların devamını diliyoruz."
Mehmet Tatar ise Kürtçe olarak hutbe ve vaazların verilmesinin çok isabetli bir karar olduğunu, ana dilde dini eğitimin İslam dininin anlaşılmasına katkı sağlayacağını vurguladı.
- Batman
Batman'ın Kuyubaşı köyünde yaşayan vatandaşlar da ana dilde din hizmetinden memnun.
Köydeki camide görevli imam hatip Adnan Aslan, özellikle ileri yaşlarda olup Türkçe bilmeyenler için ana dilde din hizmetinin çok faydalı olduğunu anlattı.
Kürtçe konuşan Mehmet Çoban (94), Türkçe bilmediklerini, vaaz ve hutbelerin Kürtçe okunmasından sevinç duyduklarını söyledi.
Eskiden Kürtçe konuşmanın yasak olduğunu hatırlatan Çoban, şimdi ise bu yasakların kalktığını belirtti.
Hüseyin Çelik (65), Kürtçe okunan vaaz ve hutbelerin Türkçe bilmeyenler için daha yararlı olduğunu ifade etti. Çelik, ana dille ilgili sağlanan imkanların her geçen gün artmasından memnun olduklarını belirtti.
Aydın Gönülaçar da dini hizmetin dilinin olmayacağını, her dilde dini hizmet alabilmenin önemli olduğunu dile getirdi.
"Biz ne Türkçe'ye ne Arapça'ya ne de Kürtçe'ye karşıyız" diyen Gönülaçar, herkesin ana dilinde dini bilgi alabilmesinin önemine değindi.
- Mardin
Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki Süphan Camisi imam hatibi Abdullatif Nakşioğlu, ana dille ilgili engellerin kaldırılmasında Çözüm Süreci'nin etkili olduğunu düşündüğünü söyledi.
"Çözüm Süreci diyanet için 'altın devri' gibidir. Bu minberde mihrapta ana dilimizde vaaz verip, hutbe okuyoruz. Ne mutlu bize. Allah Diyanet'ten de hükumetten de razı olsun" ifadelerini kullanan Nakşioğlu, geçmişte yasak olduğu için hutbeyi Kürtçe okuyamadıklarını hatırlattı.
Cemaatin genellikle Türkçe ve Arapça bilmediğine işaret eden Nakşioğlu, "İslam dinine göre her milletin, her kavmin kendi dili ile hutbe okunması lazım" şeklinde konuştu.
Nakşioğlu, bu imkanların Çözüm Süreci ile sağlandığını düşündüklerini, süreci herkes için "can damarı" olarak gördüklerini aktardı.
Cami cemaatinden Hasan Karaboğa ise herkesin barış içinde yaşamasını arzuladıklarını dile getirerek, artık ülkede ölüm yaşanmasını istemediklerini belirtti.
Suriyeli Abdurrahman Ahmet de Kürtçe vaaz ve hutbe okunmasından duydukları memnuniyeti ifade etti.
Kaynak: Diyarbakır Söz