Türkiye'de 2021 yılının Temmuz ayı, son 51 yıllık dönem göz önüne alındığında en sıcak 2. Temmuz olarak kayıtlara geçti.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye'de uzun yıllar temmuz ayı ortalama sıcaklığı 24,5 derece olarak ölçüldü. Bu yılki temmuz ayında ise havaların sıcak geçmesinden dolayı ortalama sıcaklık 1,8 derece artarak 26,3 dereceye yükseldi.
Türkiye'de 1971'den beri en yüksek ortalama sıcaklık 2000 yılının temmuz ayında kaydedildi. Ölçümlere göre 2021 yılının temmuz ayı, 51 yılın en yüksek ikinci temmuz ayı olarak kayıtlara geçti.
ÜLKE GENELİNDE SICAKLIKLAR ARTTI
Meteoroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Güven Özdemir, yaptığı açıklamada, küresel ölçekte önceki yıllara göre 2021 yılında, ciddi sıcaklık artışı gözlendiğini söyledi. Metropollerin plansız büyümesi, yoğun göç alması, betonlaşması, nüfusun artması neticesinde insanların ihtiyaçlarının farklı şekilde artması ve egzoz gazlarının havadaki salınımının yoğunlaşmasının ısı adalarının oluşmasına neden olduğunu belirten Özdemir, "İklim krizi ortaya çıkmış ve buna bağlı olarak kuraklığın ciddi anlamda ekonomik, çevresel veya sosyal etkileri bölgelere göre olumsuz şekilde görülmeye başlanmıştır" dedi.
SICAKLIK ARTIŞI KALICI OLACAK
Özdemir, havaların sıcak geçmesinin birçok alanda ekonomik açıdan olumsuz durumlara yol açtığını anlatarak, şöyle devam etti: "Ayrıca tarım, ekoloji, hidroloji, meteoroloji ve sosyo-ekonomik kuraklık türleri artık günümüzde önemli olmaya başlamıştır. Türkiye'de geriye dönük uzun yıllara bakıldığında temmuz aylarında giderek sıcaklıkların yükseldiği görülmektedir. Bu temmuz ayında da ülke genelinde ortalama sıcaklar arttı ve bu durum en sıcak 2. temmuz ayının yaşanmasına neden oldu. Sıcaklıkların yükselmesinin büyük olasılıkla kalıcı olacağı aşikardır.
NE YAPILMALI?
Sıcaklığın yükselmesinin küresel bir sorun olduğun dile getiren Özdemir, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Türkiye'yle birlikte dünyada önümüzdeki yıllarda, sıcaklığın yükselmesi devam edecektir. Küresel ısınmaya neden olan bu durum nedeniyle tüm ülkeler sera gazlarını ilk önce kontrol altına almalı. Daha sonraki aşamada sera gazlarının azaltılması için ülkeler arası iş birliği yapılması ve ortak hareket edilmesi şarttır. Ayrıca orman yangınları bu yıl tüm dünyada inanılmayacak derecede artış göstermiştir. Bu olumsuz etkiler uzun yıllar devam edecektir."
Kaynak: Diyarbakır Söz