Diyarbakır il Müftüsü Burhan İşliyen, binlerce yıllık tarihi Sur ilçesinde bulunan Ulu Camii'nde Cuma namazında verdiği hutbede Ramazan ayı ile ilgili tavsiyelerde bulundu. Tutulan orucun sade bir açlıktan ibaret kalmayarak, dilin ve ruhun da oruç tutması gerektiğini vurgulayan İşliyen, aynı zamanda zengin sofralarının fakir, yoksul ve mülteciler ile daha da zenginleştirilmesi gerektiğini söyledi.
İşliyen, Ramazan ayında fakir ve yoksulların gözetilmesi, mültecilerin iftarlara davet edilmesi ve ibadetlerde gayretin arttırılması gerektiğini ifade etti.
“Ramazan ayında çocukları Kur'an'sız bırakmayın!”
Verdiği hutbede Ramazan ayının kapıda olduğuna dikkat çeken İşliyen, cemaatten Ramazan ayında çocuklara Kur'an okutmalarını istedi.
Ramazan ayı ile çocukların yaz tatilinin aynı döneme denk geldiğini söyleyen İşliyen, “Müftülüklere müracaat edin, size hocalar ayarlayalım. Çocuklarımız Kur'an'sız kalmasın. Kayapınar ilçesinde camilerimiz oldukça az. Müftülüklerini sıkıştırın, çocuklarınız için. Hocaları teşvik edin. Anne ve babalar almalı bu görevi. Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Her anne ve baba üzerine düşen görevi yapmak durumundadır.” dedi.
Ramazan ayında sahurlardan, iftarlardan, namazlardan ve dualardan istifade edilmesinin gerektiğini dile getiren İşliyen, sahurda bereket olduğunu belirterek, konuyla ilgili önemli ayet ve hadisleri sahurun bereketliliğine delil getirdi.
“Sahura kalkıp da sabah namazını kılmamak bir cinayettir”
Sahura kalkıp da sabah namazının kılınmamasının cinayet olduğunu ifade eden İşliyen, şöyle konuştu:
“Ramazan, sahurlarıyla, seherleriyle Ramazan'dır. Sahura kalkıp da sabah namazını kılmamak, bir cinayettir. Hz. Muhammed, sabah namazının 2 rekâtının dünya üzerindeki her şeyden daha hayırlı olduğunu söylüyor. Sabah namazının sünneti ve farzıyla beraber kaçıran insan, dünyaları kaçırır. Ramazan ayı gibi rahmetin, bereketin yağmur gibi yağdığı bir dönemde sabah namazından mahrum kalabilir mi insan? Ramazan'ın hayrından mahrum olan her şeyden mahrum olur.”
“iftar sofraları israf sofraları olmamalı”
İftar sofraları kurulurken israfa kaçılmaması gerektiğini vurgulan İşliyen, “İftar sofraları, zenginlerin birbirini lüks ve rahat dolu mekânlarda ağırladığı israf sofraları olmamalı. Peygamberimiz, ‘Zenginlerin çağrılıp, fakirlerin çağrılmadığı yemek ne kötü bir yemektir.' buyuruyor. İftar sofralarımızı Hz Peygamberin kötü dediği hale getirmeyelim, fakirin, yoksulun elinden tutulmalı. Bölgemizde yaşadığımız sıkıntılarda mağdur edilenler oldu. Suriye'de, Irak'ta yaşanan olaylardan sonra ülkemize sığınanlar oldu. Bu sıkıntıların içerisinde israf, asla meşru gösterilemez. Himmetimizi ve gayretimizi fakir fukaraya, yetime, yoksula yönelmenin zamanıdır. ” diye konuştu.
“Tuttuğumuz oruç açlıktan ibaret kalmamalı”
İşliyen, hutbesinde son olarak, “Tuttuğumuz oruç, açlıktan ibaret kalmamalı. Dilimize de oruç tutturmalıyız. Kalbimize, gözlerimize, ruhumuza oruç tutturmalıyız. Nice insan var, eline sadece açlık kalır oruçtan. Nice insan var, gece ibadetlerinden geriye sadece uykusuzluk kalır geriye. Bu yüzden Ramazan ayında gıybetten, haramdan, yanlıştan uzak durmalı; ibadete, doğruluğa, dürüstlüğe yaklaşmalıyız. Ramazan ayında burada iftar çadırımız olacak, tüm kardeşlerimizi bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz