Soylu: Devran dönüyor artık

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, ''Yeni dünyada merkez dediğimiz, aslında dünyanın efendileri olarak nitelendirdiğimiz yapı istemeyerek de olsa kendi gücünü ve kuvvetini dünyanın öteki olarak nitelendirilen yapıya devretmektedir'' dedi.

Soylu: Devran dönüyor artık

Muhafazakar Demokrat Düşünce Topluluğu'nca düzenlenen söyleşide konuşan Soylu, dünyanın bir kırılma içinde olduğunu belirterek, herkesin şu anda tarihin dönüşümüne şahitlik ettiğini söyledi.

''Yepyeni bir kırılmanın içindeyiz. Hepimiz, tarihe tanıklık ediyoruz'' diyen Soylu, 50 yıl önce siyahların beyazlarla aynı istikamette yürüme şansına bile sahip olmadığı ABD'de bugün bir siyahın başkan olduğunu dile getirdi.

Soylu, Almanya'nın Berlin Duvarı ile ikiye bölündüğü yaklaşık 20 yıl önceden bugün birleşik bir Almanya oluştuğunu ifade ederek, Fransa Cumhurbaşkanı'nın seçildiği partinin genel sekreterinin de siyahi biri olduğunu anlattı.

Yaklaşık 15 yıl önce okuduğu şiir nedeniyle cezaevine giren Recep Tayyip Erdoğan'ın da 10 yıldır Başbakan olduğunu belirten Soylu, ''Yeni dünyada merkez dediğimiz aslında dünyanın efendileri olarak nitelendirdiğimiz yapı, istemeyerek de olsa kendi gücünü ve kuvvetini dünyanın öteki olarak nitelendirilen yapıya devretmektedir'' diye konuştu.

''Yepyeni bir dünya bu'' ifadesini kullanan Soylu, iki ayrı kutuplu dünyanın 1989'dan sonra sona erdiğini söyledi.

Soylu, herkesin bundan sonra ABD'nin tek başına hakim güç olacağını sandığını ancak böyle olmadığını bildirerek, dünyadaki diğer güçlerin birbirini etkilediğini kaydetti. Küçük bir ülkenin dahi ortaya koyduğu bir ürünün farkındalık oluşturabildiğini dile getiren Soylu, ''Ne çift kutuplu, yani Varşova, NATO Paktı gibi Rusya'nın ve Amerika'nın eksen olduğu bir dünya ne de sadece bir ülkenin, çok güçlü bir ülkenin egemen olarak eksen olduğu, yani Amerika'nın eksen olduğu bir dünya. Tam tersi, çok kutuplu bir ortaklığın oluştuğu bir dünya'' dedi.

''Türkiye için tarihi fırsat''

Soylu, Türkiye'nin önüne 400-500 yıllık bir fırsat geldiğini belirterek, bu konuda kendi adına kurduğu bir sistematik olduğunu söyledi. Türkiye'nin dünya ticaretinin olduğu Akdeniz'e ve enerji kaynakları henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş, enerji projelerinin gerçekleştiği Karadeniz'e sahip olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin enerji yollarının geçtiği bir coğrafyada bulunduğunu da anlatan Soylu, bugün Avrupa'nın yüzde 60 ithal gaza bağlı olduğunu, 2035'te ise ithal gaza bağımlılığının yüzde 90'a çıkacağını kaydetti. Soylu, enerji yolları için bu coğrafyadaki en güvenli ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, bunun en önemli fırsatlardan biri olduğunu anlattı. Soylu, Türkiye'nin genç nüfusunu ise ''şu anda sahip olduğu önemli bir unsur'' olarak niteledi.

Oluşturulan İslamofobi'nin Türkiye'nin dezavantajlarından biri olduğunu ve ülkeyi içine alan bir yay çizdiğini ifade eden Soylu, İslamofobi'nin Türkiye'nin yükselmesini önlemek için oluşturulduğu görüşünü dile getirdi.

Soylu, Ortadoğu'da Türkiye adına, Türkiye'nin Ortadoğu'ya, Afrika'ya ulaşmasını engellemek adına çizilen bir yay daha bulunduğunu ve bunun da ''Şii, Sünni'' gerginliği olduğunu bildirdi.

Soylu, şöyle konuştu:

''Orada da Türkiye'ye büyük bir sorumluluk düşmektedir. Onu da avantaja çevirebilir. Çevirmek için çok büyük bir gayret sarf ediyor zaten. İslam birliğinin, Müslümanların o bir arada olma anlayışının, tevhidin başkaları tarafından bölünmesini ortadan kaldırabilmek için, Şii-Sünni ihtilafı değil, o ittifakın sağlanabilmesi için bir büyük gayreti ortaya koymak, onu bize bir avantaj olarak geri döndürür.''

Türkiye'nin yepyeni bir dönemin tam göbeğinde bulunduğunu bildiren Soylu, Türkiye'nin 21. yüzyıldan beri iki tip politika izlediğini dile getirdi. Soylu, bunlardan birinin içeride yenileşme, ikincisinin ise dışarıda etki alanını genişletme politikası olduğunu söyledi.

Türkiye'nin tahribatlar da yaşadığını anlatan Soylu, şöyle devam etti:

''Hem 21. yüzyılda bu politikaları uygulayacaksınız ama önünüzde bir problem de var. O tahribatları Türkiye'nin zeminini bozmadan tamir etmeye çalışacaksınız. Nedir bu tahribatlar ve bizim önümüze nerede engeller çıkarıyorlar?

Türkiye'yi yıllarca ihtilafların üzerinden yönettiler. Şii-Sünni, Kürt-Türk, sağ-sol, laik-antilaik, ilticacı... Türkiye'yi yıllarca bunun üzerinden yönettiler. Bunun için de olaylar oluşturdular, mesnetler oluşturdular, dayanaklar teşkil ettiler. İskilipli Atıf'ın idamı, Türkiye'nin en önemli tahribatlarından biridir. Tamir edilmesi gerekir. Şeyh Said sonrası olan olaylar, yani Takrir-i Sükun ile başlayan yeni dönem, bana göre Türkiye'nin en önemli tahribatlarından. İstiklal Mahkemeleri, Türkiye'nin tahribatıdır. Dersim'de onlarca, yüzlerce insanın fareler gibi katledilmesi, bir devlete yakışmayacak bir halin ortaya konulması tahribattır.''

Soylu, meselenin ihtilafları en alt seviyeye indirmek ve çözmek olduğunu belirterek, demokrasiyi derinleştirmeye çalışmanın ihtilafları çözmek anlamına geldiğini sözlerine ekledi.

AA

Kaynak: Diyarbakır Söz