Açıklamada İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz uzun yıllardır Cumartesi Anneleri'nin verdiği mücadeleyi hatırlattı. Yılmaz, her hafta bir çok kentte, kayıp yakınları ve İHD öncülüğünde gerçekleşen "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eyleminde okunan hikayelerin Kürt meselesini demokratik yollarla çözümsüz bırakılmasının yansıması olduğunu vurguladı.
GEÇMİŞLE YÜZLEŞİLMELİ
Kürt meselesinin diyalog zemininde çözümünün en önemli adımlarından birinin geçmişle yüzleşme olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Zira bugün burada fotoğraflarını taşıdığını her hafta hikayelerini paylaştığımız insanlar Kürt meselesinin demokratik çözümü konusunda çalışma yürüten insanlardı. Ancak bu dava ve soruşturmalarda faillerin bulunması ve cezalandırılması geçmişle yüzleştirilmesi yerine failleri aklayan bir sistemle yürüdü ve davaların neredeyse tamamının cezasızlıkla sonuçlandı. Bizler insan hakları savunucuları olarak Kürt meselesinin barışla sonuçlanması ve çözüme kavuşması için atılacak olan ilk adımlardan birinin geçmişle yüzleşmek olduğunu ifade ederek, adalet talep ediyoruz" dedi.
İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Avukat Berfin Elçi tarafından paylaşılan Dağlı’nın kaybettirilme öyküsünü anlattı. Elçi, şöyle dedi: "Ali İhsan Dağlı, eşi ve çocukları ile birlikte Amed’in Farqîn ilçesine bağlı Eşme köyünde ikamet eder. 14 Nisan 1995 yılında köyde güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyon sonrası çatışma çıkar. Çatışma sonrası Ali İhsan Dağlı evinin yakınların da gözaltına alınır. Köy muhtarı Mehmet Şirin Kılıç, gözaltına alınan Dağlı’nın köyden götürüldüğüne ve sol elinden yaralandığına şahit olur. Köy muhtarının aktardıklarına göre; Dağlı önce Hişkamergê köyüne götürülür. Yarım saat burada bekletildikten sonra bir helikoptere bindirilerek Silvan Jandarma Komutanlığına götürülür. Ali İhsan Dağlı’nın köyden çıkartılırken kurşun yarasından dolayı gömleğinin kanlı oluğuna şahit olunur. Köy halkının gözü önünde gözaltına alınan Dağlı’dan bir daha haber alınmadı. Açıklama oturma eylemiyle son buldu.
Kaynak: Diyarbakır Söz