Erdoğan ve Merz'den ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya Başbakanı Merz'i Ankara'da resmi törenle karşıladı. İki lider, görüşmenin ardından Ankara'da ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan ve Merz'den  ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye'deki Almanya Başbakanı Merz ile görüşmesinin ardından kameralar karşısında ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı, gazetecilerin sorularını yanıtladı ve ikili görüşmeye ilişkin bilgi verdi.

Erdoğan, AB üyeliği konusunda beklentilerinin olduğunu belirtirken "Stratejik hedef olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı. Merz ise Türkiye'yi AB'de görmek istediklerini dile getirdi. 

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;

Bu arada, yıllar geçtikçe Avrupa'da artış bir türlü engellenemeyen, yer yer ırkçılığa varan yabancı düşmanlığı ve İslam'a karşıtlığıyla mücadeleye atfettiğimiz ehemmiyeti vurguladım. Yurt dışındaki kardeşlerimizin kültürlerini, kimliklerini ve kadim değerlerini muhafaza ederek bunların bütünleşmesini hep destekledik. Bundan sonra da destekleyeceğiz.

"EUROFIGHTER UÇAK ADIMLARINI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ"

Merz ile ilişkilerimizi görüştük. Savunmada işbirliği konusunu değerlendirdik. Ticarette hedef 60 milyar dolar. Eurofıghter için Almanya'nın attığı adımlar önemli. Ortak projelere odaklanmamız lazım. Eurofighter uçaklarının temin süreci gibi Almanya'nın son dönemde bu alanda attığı olumlu adımları memnuniyetle karşılıyoruz.

Suriye'nin refahı öncelikli hedef. Terörle mücadeledeki beklentilerimizi paylaştık. Terör örgütleriyle ortak mücadelenin önemine dikkat çektik. 10 Mart Mutabakatı'nın uygulanmasına önem veriyoruz. 

Türkiye'nin savunma sanayi alanında yakaladığı ivme dikkate alındığında, Almanya ile çok geniş iş birliği imkânlarına sahip olduğumuz görülüyor. Kazan-kazan anlayışı temelinde bu iş birliğini daha da güçlendirebiliriz.

Değerli arkadaşlar, bugün ayrıca terörle mücadeledeki beklentilerimizi de değerli dostumla paylaştım. Almanya'nın, kamu güvenliği bakımından da ciddi tehdit teşkil eden terör örgütleriyle ortak mücadelenin önemine dikkat çektim.

Bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alışverişinde bulunduk. Türkiye olarak Gazze'deki soykırımı ilk günden itibaren uluslararası gündeme taşıdık. Ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için yoğun çaba gösterdik.

Bu mezalimin yeniden yaşanmaması ve bölgede kalıcı barışın anahtarı olan iki devletli çözüme dair görüşlerimizi kendilerine aktardık.

AB ÇIKIŞI

Bugün yaptığımız görüşmelerde iki yakın NATO müttefiki olarak ortak çıkarlarımız zemininde ikili ilişkilerimizi ve uluslararası meseleleri ele aldık.

Ayrıca stratejik hedef olarak gördüğümüz Avrupa Birliği'ne tam üyeliğimiz noktasında kendilerinden beklentilerimizi ifade ettik.

Türkiye'nin bu konuda sergilediği kararlı iradenin birlik nezdinde hak ettiği karşılığı görmesi durumunda çok kısa sürede ciddi mesafe alabiliriz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere bakıldığında Türkiye-Birlik ilişkilerinin stratejik öneminin daha iyi anlaşılacağına inanıyorum.

Sayın Şansölye ile komşumuz Suriye'deki gelişmeleri de ele aldık. Devrimden bu yana geçen 11 ayda Cumhurbaşkanı Sayın Şara’nın liderliğinde Suriye, kalıcı barış, huzur ve ekonomik kalkınma yolunda ciddi ilerlemeler kaydetti. Yaptırımların kalkmasına paralel olarak bu sürecin daha da hızlanacağı inancındayız. Ülkenin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası suretiyle Suriye halkının tüm fertlerinin refah ve esenliği bizim için öncelikli hedeftir. Bu noktada 10 Mart mutabakatının uygulanmasına büyük önem atfediyor, bu yönde verilen mesajları dikkatle takip ediyoruz. Almanya'nın da Suriye konusunda bizimle eş güdüm içinde çalışmaya atfettiği önemin farkındayız.

Ukrayna-Rusya Savaşı konusunda da görüş alışverişimiz oldu. Savaşın adil ve kalıcı şekilde çözümü için diplomatik çabaların sürdürülmesini önemli görüyoruz.

Ortak açıklamaların ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"TÜRKİYE SIRADAN BİR AVRUPA, ASYA ÜLKESİ DEĞİL"

Öncelikle, şu an itibarıyla Türkiye'de bizim bu yaklaşımlar noktasında rahatız, huzurluyuz. Çünkü biz Kopenhag kriterleri noktasında hep şunu söyledik. Kopenhag kriterleri bizim için olumsuz bir yaklaşım süreci değil. Eğer Kopenhag kriterleri noktasında Türkiye'ye yaklaşılıyorsa bizim de bunun karşısında Ankara kriterlerimiz vardır. Ankara kriterleriyle biz Avrupa'ya ve dünyaya açılırız. Çünkü Türkiye sıradan bir Avrupa veya Asya ülkesi değil. Türkiye, Avrupa'da, Asya'da her noktada bu süreci dünyada en iyi işleten ve işleyen bir demokrasi ülkesidir ve bu konuyla ilgili de herhangi bir sıkıntısı yoktur.

"Bir hukuk devletinde hukuku ayaklar altına alamazsınız"

İkinci, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bir sorunuz oldu. Herhalde kim hangi makamda olursa olsun, bir hukuk devletinde hukuku ayaklar altına alamazsınız. Hangi makamda olursanız olun eğer hukuku ayaklar altına alırsanız, yargı devletinde yargı makamları ne gerekiyorsa onu yapmak zorundadır. Eğer yapmazlarsa bu defa yolsuzluk, hırsızlık, her tür yanlış alır başını gider. Nitekim İstanbul'daki süreç böyle işlemiştir ve şu anda da bu süreci yargı kendisine terettüp ettiği şekilde işletmektedir ve gereğini de yapmaktadır.

Örneğin son dönemde mesela bir hakemler olayı çıkmıştır ve bu hakemler olayında da yine futbol sahalarında neler oluyor ve bütün bunlar olurken eli kolu bağlı olarak herhalde bir devlet bunu takip edemez. Ne gerekiyorsa yapması lazım ve şu anda da bu yapılmıştır ve vatandaş tribünlerdeki bu gelişmeyi görünce şimdi çok da mutlu olmaktadır. Neler oluyor, neler demeye başlamıştır.

Merz'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şu şekilde;

Eurofıghter uçakları hepimizin ortak güvenliği için önemli. Türkiye çok yakın bir müttefik. Ortaklığımız bir sürü fırsatlar sunuyor. Türkiye dış politikada ve güvenlik konularında çok önemli bir aktör.

Türkiye'yi AB'de görmek istiyoruz. Erdoğan'a bu konuda stratejik diyalog teklif ettim.

ERDOĞAN'A GAZZE TEŞEKKÜRÜ

Türkiye olmasaydı bu süreç gerçekleşemezdi. 

Kaynak: AJANSLAR

Çok Okunan Haberler