DİYARBAKIR'DA ADIM BAŞI MİKROFONLU KİŞİLER
Diyarbakır’da özellikle tarihi Sur ilçesindeki kalabalık caddelerde ellerinde mikrofonlarla gezen sosyal medya fenomenlerinin, çoğu zaman ciddiyetsiz soruları sanal medyada tık alma gayretiyle tepki toplamayı sürdürürken, gözleri alternatif medya olarak görülen bu mecraya ve onun etkisine çevirdi. Geçtiğimiz günlerde ise Cumhurbaşkanı ve ailesine hakaret içerikli bir röportajı yayımladığı gerekçesiyle “Kendine Muhabir” adlı kanalın yöneticisi de tutuklanmıştı.
HAKİKAT, DUYGUSAL KARŞILIK GÖRDÜĞÜ İÇİN GEÇERLİ SAYILIYOR
Son günlerin tartışma konusu olan sokak röportajları hakkında Söz Haber’e açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Akmeşe, dijital çağın en önemli kırılmasının bilginin artık sadece kurumsal medya tarafından üretilmemesi olduğunu belirtti.
Akmeşe, sosyal medyada bilginin doğruluk ölçütlerinden uzaklaşıp duygusal etki ve yayılım hızına indirgenmesine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Hakikat; kanıtlandığı için değil, duygusal karşılık ürettiği ve algoritmik dolaşıma girdiği için geçerlilik kazanıyor. Ana akım medya, tüm eleştirilere rağmen hâlâ belirli bir editoryal süzgece sahip. Sosyal medyada ise görünürlük, hız ve popülerlik belirleyici.”
“Bilgi ile görüş arasındaki ayrım bulanıklaşıyor; uzmanlığın yerini izlenme sayısı alıyor”
Akmeşe, vatandaşların fenomenleri ya da ana akım medyayı takip etmesinin tek başına belirleyici olmadığını, asıl önemli olanın eleştirel düşünme ve doğruluk kontrolü refleksi olduğunu vurguladı.
"Sokak röportajları için uyarı: “Dijital tiyatroya dönüşebiliyor”
Son dönemde popülerleşen sokak röportajlarını değerlendiren Akmeşe, bu içeriklerin başlangıçta halkın sesini duyurmak açısından değerli olduğunu ancak bugün çoğu zaman viral etkileşim mantığıyla üretildiğini ifade etti.
Montaj teknikleri, duygusal tetikleyiciler ve kutuplaştırıcı söylemler nedeniyle bu röportajların gerçekliği temsil eden bir kamusal tartışma alanından uzaklaştığını belirten Akmeşe, “Sokak röportajları duygusal reaksiyonlara dayalı bir dijital tiyatroya dönüşebiliyor” şeklinde konuştu.
“Bugünün bireyi daha fazla bilgiye değil, bilgiyi doğrulama bilincine ihtiyaç duyuyor”
Medyanın yaşadığı dönüşümün sadece teknolojik değil, epistemolojik bir dönüşüm olduğunu belirten Akmeşe, algoritmaların görünürlük kriterlerinin haber içeriğini şekillendirdiğini söyledi. Bu nedenle medya okuryazarlığının artık demokratik katılımın ve rasyonel düşüncenin ön koşulu hâline geldiğini vurgulayan Akmeşe, “Kaynağı, bağlamı, kullanılan dili ve görselleri sorgulamayan birey manipülasyona açık hâle geliyor.” dedi.
Öğrencilerine her zaman analitik bir düşünce yapısı geliştirmeleri gerektiğini söylediğini aktaran Akmeşe, bireyin pasif bir alıcı olmaktan çıkıp bilinçli bir özneye dönüşmesinin önemine dikkat çekti.
Kaynak: Diyarbakır Söz