Hayat pahalılığının her gün daha da hissedildiği Diyarbakır’da çarşı pazardaki ürünlerin fiyatları vatandaşı kara kara düşündürüyor. Pazarcı esnafı kazanamamaktan, vatandaş ise poşeti dolduramamaktan şikayetçi
Söz Haber ekibi çarşı ve pazarın nabzını tutmayı sürdürüyor. Mikrofon uzattığımız pazarcı esnafı Mersin’deki depocuların fiyatları fahiş fiyattan sattığına dikkati çekerken, denetim istedi. Vatandaş ise alım gücünün düşmesi nedeniyle yarım kiloyla pazardan ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.
“HAYAT PAHALLILIĞI ÇOK FAZLA”
Mehmet Yılmaz; “Fiyatlar yüksek. Ancak vatandaşlar azar azar alıyorlar. Eskiden sebze meyve satışları daha iyiydi. Eskiden para kıymetliydi, şimdi kıymetsiz. Paranın değeri yok. on sene önce ne kazanıyorsam şimdi yine aynısını kazanıyorum bu pazarda. Gider çok gelir yok. hayat pahallılığı çok fazla. Nakliye, çürük çarık derken para kazanmıyoruz. Herkes aynı şeyi düşünüyor. Yani kimse demiyor ben kazanıyorum.
“EVİME AYDA BİR KİLO ET YA GİRİYOR YA GİRMİYOR”
İsmail Yılmaz: “Sabahtandır pazarı geziyorum. İki kilo domates alamadım. Çünkü pahalıdır, para yok. nereden getireyim? Evi nasıl geçindireyim? Vallahi Billahi şimdi yine evde savaş çıkacak. Alım gücü yok, gelir yok. 10 bin lira kira veriyorum. Bir kilo domatese 60 lira erip, nasıl alayım? Portakal 50 lira, salatalık80, elma 40 lira olmuş. Etin kilosu 600 lira olmuş ben nasıl alayım. Doğalgaz, su, elektrik ve telefon faturası derken geçim olmuyor. Evime ayda bir kilo et ya giriyor ya girmiyor. Biz nereye gidelim, nereye başvuralım bilmiyorum. Sabahtandır pazarda tur atıyorum, deli olduk. Cebimde 300 lira para var ve bu parayla hiçbir şey alamıyorum. Haftalık bir evin mutfak masrafı en az 1000-1500 liradan aşağı değil. 500 lirayla mutfak masrafını yapmaya çalışıyoruz.”
“İNSANLAR YEDİĞİNİ YARI YARIYA DÜŞÜRDÜ”
Hıdır Aydemir: “Vatandaş alışverişini yapamıyor, alamıyor. Fiyatlar pahalı deniyor. Geçen hafta pazarda balıkta İstavrit 75 liraydı şuan 130 lira kilosu. Bir haftada bir kat artmış. Sebep Karadeniz’de fırtına varmış, balık çıkmıyor. Çıkmayan malda değerli olur. Aynı şekilde Uskumru 150 liraydı geçen hafta 180 lira oldu bu hafta. Fiyatlar arttı, millet alamıyor. Allah bu millete sabır versin. Bundan 3-4 sene önce vatandaş 5 kilo balık alıyordu. Bu yıl ise yarım kilo veya taneyle alıyorlar. İnsanlar yediğini yarı yarıya düşürdü. Eskiden millet obez oluyordu, şimdi ise bildiğin zayıflıyor. Şuan Türkiye’de en fazla kilo verdiğimiz zamandayız. İnsanlar her şeyden kısıyorlar. Biz pazarcılar bile yediğimizden içtiğimizden kısıyoruz. Evdeki nüfusumuz armasına rağmen yediklerimiz azaldı.”
“MUTFAK MASRAFIMIZ HAFTALIK2 BİN LİRA”
Abdullah Düşkün: “Hayat pahalılığı ortada, fiyatlar ortada. nasıl alalım. Elimdeki poşetlerde biraz meyve ve yumurta var. Hepsine 500 lira ödedim. Evde annemle yaşıyorum. Haftalık mutfak masrafımız iki bin liradan aşağı değil. Üstelik bende barkım. Elektriği, doğalgazı var. Onları saymıyorum bile. Gelir düzeyi daha düşük olanlar bile var. Siz düşünün gerisini. Biz yine halimize şükür ediyoruz.”
“FAHİŞ FİYATLARIN SEBEBİ KARA DEPOCULUK”
Mehmet Emin Uçar: “Devletin 3 harfli marketler üzerinde denetimi olması lazım. Yoksa fiyatlar düşmez. Asgari ücret yükseldiği zaman bu marketlerde hemen zam yapıyorlar. Yani fakirin cebin giren para zamlarla hemen çıkıyor. Buğdayın kilosu 6,5 lira ancak fırında ekmek 18 lira. Maaşa zam oldu diye bu kadar ürünlere zam yapılmaması lazım. Kıbrıs’taki gibi asgari ücrete 35 bin lira versen bile yinede bu ülkede bu maaş yetmez. Sebze ve meyvenin bu kadar pahalı olmasının sebebi ise kara depo olayıdır. Toplantıcılar piyasadan yüklü miktarda meyveleri toplayıp, kara depoda bekletiyorlar. Günü geldiğinde 5 liradan aldığı elmayı piyasaya 35 liradan satıyorlar. Ortada büyük bir para dönüyor. Bu para kimlere gidiyor? Halk zor durumdayken başkaları parayı götürüyor. Devlet bunun üzerinde dursun.”
“GİTTİKÇE DAHA KÖTÜYE GİDİYOR”
Mahmut Dere: “Fiyatlar çok yüksek. Daha doğrusu paraya kıymet kalmadığı için insanlar hiçbir şey alamıyor. Eskiden 2-3 kilo alabilirken şuan yarım kilo alabiliyoruz. Gün geçtikçe fiyatlar artıyor, zamlanıyor. Haliyle insanların durumları da gittikçe daha kötüye gidiyor. Her hafta çarşıya, pazara çıkıyorum. Önceki haftalara göre fiyatların arttığını görebiliyorsunuz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz