Şehit bile sayılmadı!

Diyarbakır’da üniformalı göreve giderken hayatını kaybetti, şehit bile sayılmadı. Diyarbakır’da ara sokaktan ana caddeye aşırı hızla çıkarak biri polis aracı olmak üzere iki ayrı araca çarparak duran ve bir polisi şehit edip 4 kişiyi yaralayan Hasan Aydın 5 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Kaza sonrası alınan doktor raporuna göre sanığın hem alkollü olduğu, hem de kaza öncesinde uyuşturucu aldığı ve ehliyetsiz olduğu belirlendi.

Şehit bile sayılmadı!

Diyarbakır’da ara sokaktan ana caddeye aşırı hızla çıkarak biri polis aracı olmak üzere iki ayrı araca çarparak duran ve bir polisi şehit edip 4 kişiyi yaralayan Hasan Aydın 5 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Kaza sonrası alınan doktor raporuna göre sanığın hem alkollü olduğu, hem de kaza öncesinde uyuşturucu aldığı ve ehliyetsiz olduğu belirlendi. Polis Kemal Güleç’in ise görevde değil, kaza sonucu öldüğü için şehit sayılmamıştı.

Diyarbakır’da aşırı hız sonucu biri polis aracı olmak üzere iki araca çarpan ve Kemal Güleç adlı polisi şehit edip 4 kişiyi yaralayan Hasan Aydın’ın yargılanmasına Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Şehit polisin eşi Hilal Güleç, vatanına hizmet eden bir polisin hayatın kaybettiğini belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi. Güleç’in avukatı da, sanığın daha önce de ehliyetsiz araç kullanmaktan cezalandırıldığını belirterek, “Alkollü ve ehliyetsiz araç kullanıp kazaya neden olmuştur. Kaza bilinçli taksir değil, olası kastla öldürmedir. Savcı bile iddianamesinde, “Eceline gidermişçesine sürüyor” ifadesini kullanmıştır. Vefat eden polis 32 yaşındaydı. Hayatını kaybettiğinde üzerinde polis üniforması vardır. 4 yaşında bir çocuğu var ve ailesi Malatya’da depremzede oldukları için halen konteynerde yaşamaktadırlar. Sanığın olası kastla en üst sınırdan cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.

"GÖREV BAŞINDA ÜNİFORMALIYDIK"

Olayda yaralanan polis memuru da, “Görev başındaydık, üzerimizde resmi üniformalarımız vardı. Kazadan sonra uzun süredir araç kullanamıyorum, ağrılarım devam ediyor. Maddi ve manevi kaybımız oldu. Zararın karşılanacağı söyleniyor ancak karşılanmadı. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.

"ŞOFÖRLÜĞÜME GÜVENDİM”

Sanık ise, kazayı bilerek yapmadığını, evli ve 3 çocuklu olduğunu belirterek, “Aldığım alkol oranı bellidir, kaza anında frene de bastım ancak tutmadı. Ben de bu kazada ölebilirdim. Rahmetlinin ailesine elimden geleni yaptım yine yapmaya devam edeceğim, bende mağdur oldum. Arabada ortağım olan Mehmet Ali Özen ile aramızda tartışma yaşandı, ona sinirlenince aracı süratli kullandım. Hız yapmamın nedeni şoförlüğüme güvendiğim içindi. Direksiyona hakimdim ama yolun mucurlu olduğunu bilemedim. Alkollüydüm, ancak uyuşturucuyu 10 gün önce kullanmıştım” dedi. Sanığın amfetamin, esrar ve extacy sentetik hap kullandığı belirlendi. Kazaya karışan aracın ise 6 aylık kullanıma sahip bir araç olup fren balata sisteminin çalışır vaziyette herhangi bir aksaklığının bulunmadığı da bilirkişi raporuyla tespit edildi.

ADALET VE HAKKANİYET KURALI

Mahkeme, kaza sonucu hayatını kaybeden polisin yoğun beyin doku harabiyeti sonucu öldüğünü, yaralıların da basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek biçimde yaralandıklarını belirtti. Sanığın sokak arasından ana caddeye çıkarken hızını kesmediği gibi alkol ve uyuşturucunun etkisiyle araç kullandığı için bilirkişi raporuna göre asli kusurlu olduğunu ifade etti. Mağdurların şikâyetlerinden vazgeçmeleri dikkate alındığında kusur derecesine göre suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, ölen ve yaralanan kişi sayısı ve yaralanmaların niteliğine göre meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek sanığın adalet ve hakkaniyet kuralları ile cezada orantılılık ilkesi gereği alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Mahkeme sanığı 6 yıl 8 ay hapisle cezalandırdı. Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri ve kaza sonrasındaki pişmanlığının geleceği üzerindeki olası etkilerini de dikkate alarak cezayı 5 yıl 6 ay 20 güne indirdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz