LGBT SEVİCİLİĞİ İLLALAH DEDİRTİ

Kadınlar mitinginde,yer alan yaşlı teyzelerin ellerine tutuşturulan LGBT’yi övücü pankartların basında ve sosyal medyada yer alması Diyarbakır’da adeta infial yarattı.

LGBT SEVİCİLİĞİ İLLALAH DEDİRTİ

DEM Partisinin 8 Mart Dünya kadınlar Günü dolaysıyla Diyarbakır’da düzenlediği mitingde yer alan yaşlı teyzelerin ellerine tutuşturulan LGBT’yi övücü pankartların basında ve sosyal medyada yer alması Diyarbakır’da adeta infial yarattı. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar, LGBT konusunun sanki Kürtlerin bir sorunuymuş gibi sürekli DEM Partili çevrelerce gündeme getirilmesinin anlaşılamasın mümkün olmadığı belirtildi.

GÜNDEM KADINLAR GÜNÜYDÜ ANCAK PANKARTTA “LGBT” VARDI

Kadınlar Gününde sözüm ona LGBTİ’li bireylerin haklarını savunucu mahiyette pankartlar taşıyan bir yaşlı teyzenin elindeki dövizde “LGBTİ’lilere uygulanan ayrımcılık, şiddet, taciz ve mobing son bulsun!” şeklindeki yazı Diyarbakır’da gözlerin tekrar DEM Partisinin savunduğu politikaların sorgulanmasına neden oldu.

İNFİAL YARATAN PANKARTI SÖZ HABER VATANDAŞA SORDU

Vatandaşlardan yoğun bir şekilde eleştiri alan pankarttaki yazı, barış umutlarına da dinamit koyarken, Söz haber ekibi konuyu sivil toplum kuruluşu temsilcilerine ve vatandaşlara sordu.

Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan MEMUR-SEN Diyarbakır İl başkanı Ramazan Tekdemir, dünyadaki LGBTİ lobisinin Ortadoğu’daki partnerleriyle yaptığı çalışmalara dikkati çekti.

“ÖRGÜTLÜ YAPILAR VE LOBİLERİN AMACI NÜFUSU AZALTMAK”

Bu projenin dünya nüfusunu azaltmayı hedefleyen bir proje olduğunu savunan Tekdemir, “LGBT bir küresel ifsat projesi özellikle popüler kültür tarafından son dönemlerde gerek görsel gerek ise yazılı medya aracılığıyla sürekli toplumun önüne çıkarılan ve vitrine taşınan sorunlu bir alan. Toplumsal cinsiyet eşitliği gibi kadın hakları gibi bir takım vesayetlerin kaldırılması gibi oldukça masum görünen bir takım kavramların arkasına gizledikleri çok kötü emellerle ortaya çıkan bir yaygın kuşatıcı örgütlü kötülüktür. Toplumu normalin dışına çıkarmak toplumu dejenere etmek ve toplumda kadın erkek rollerini çatıştırmak ve bunu asli ontolojik varlıklarına karşıt hale getirmek böyle bir hedef içerindeler dolayısıyla bu da fıtratla insanın doğası ve evrenin doğasıyla çatışmaktır. LGBT’nin arkasındaki tüm örgütlü yapıların ve lobilerin aslında burada gerek dünya nüfusunu azaltmak gerek ise dünyada sadece belirli bir yapıya dönük bir takım laboratuar tipler yetiştirmekte olduğunu görüyoruz. LGBT dediğimiz olay insanı normalin üzerine çıkarmaktır” dedi.

Tekdemir, ayrıca Müslüman Kürt halkının kadınlarını da bu projeye dahil edilmek istendiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu:

“LGBT’Yİ NORMALLEŞTİRMEK DEMEK AHLAKSIZLIĞI NORMALLEŞTİRMEK DEMEKTİR”

“Küresel ifsad dediğimiz LGBT lobiciliği pek çok ülkede şubeleştiği gibi Türkiye’de de şubeleşiyor. Yalnız Türkiye’deki bu işin şubeliğini ne hazindir ki Kürtler adına hak arayışında bulunduğunu iddia edenler yürütüyor. Bu işin ayağını en yaygın şekilde DEM Parti ve DEM partinin yönettiği tüm örgütlü yapılar yürütüyor. Dolayısıyla 8 Mart Dünya Kadınlar gününde Müslüman Kürt kadınının eline pankart açıp onu fıtratla savaşan bir aktöre dönüştürmek çok çirkin ve çok kötü bir hedeftir. Hele hele beyaz tülbentli bir Kürt kadınına pankartı vermek orada Kürtlerin temizliğini sembolize eden iyiliğini sembolize eden tülbendin de amacını kirletmektir verilen mesajda. Kürt kadını da bu tartışmanın içine çekilerek hem Kürtlük hem Müslümanlık dejenere edilmeye çalışılmıştır. O fotoğraf sıradan bir seçim değil özellikle seçilmiş bir koreografidir. Tıp dünyası da bu örgütlü yapının bir ayağını oluşturmaktadır. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan kadının da talihsiz açıklaması vardır “aile devletten sonra gelir” açıklamasıyla kişiyi aileden dışlayarak emellerine ve amaçlarına daha kolay ulaşacaklarını bildikleri için örgütlü alanları yani sosyal olarak güçlü yapıları bu savaşın hedefi haline getiriyorlar. Bundan dolayı da halkımıza uyarımız kesinlikle bunlara prim verilmesin, hangi amaçla olursa olsun LGBT’yi normalleştirmek demek ahlaksızlığı normalleştirmek demektir.”

Öte yandan mikrofon uzattığımız vatandaşlar ise LGBTİ hakkında şunları belirtti:

“BU DURUM KIYAMET ALAMETİDİR”

Ali Karahan, “Şuan ki gençlerin dinden kitaptan haberleri olmadığı için ve sürekli teknolojide geliştiği için bozulmalar söz konusu. İnterneti görüyoruz sosyal medyada herkes bir özenti içerisinde dolayısıyla bu durumu sakıncalı görüyorum. Hastalık mıdır yoksa tam olarak özenti midir o kadarını bilemiyorum ama kesinlikle kabul edilecek bir durum değil. Bu konu Kuran-i Kerim de bile geçiyor Lut kavmi değil miydi helak edildi. Bugün bu toplumun helak edilmemesinin sebeplerinden bir tanesi de son peygamber. Başka bir peygamber olmuş olsaydı bu toplum yine helak edilmişti. Bence bu durum kıyamet alametidir. Bütün peygamberlerin döneminde yaşanmış olaylar şuan bizim yaşadığımız toplumumuzun içinde var. Lut kavmini ve Nuh kavmini örnek olarak gösterebiliriz çünkü bu toplum haddini aşmış bir toplum. Teyzelerin LGBT pankartları taşımasıyla ilgili de ben teyzelerin hiçbir şeyden haberleri yok hatta çoğunun okuma yazması bile yok dinden kitaptan haberleri yok hepsi kulaktan duyma bilgilerle hareket ediyorlar. Şuan peşlerinden gittikleri liderlerinin kitaplarını bile okumamışlar. Kendilerine indirilen kitapları bile insanlar açıp merak etmiyor hal böyle olunca toplum da bu hale geldi. “

“KALE DEDİĞİMİZ NOKTALARIN YIKILMAMASI GEREKİYOR”

Hasan Murat Demirağ, “Kale dediğimiz noktaların yıkılmaması gerekiyor bence, Diyarbakır da baktığımız zaman bir kaledir. Bu konuda pankart olsun ya da vs başka açılan dövizlere karşı çıkılması gerektiğine inanıyorum. Baştan engellenmesi lazım bir şeyi ne kadar mütevazı gösterirsek onun da bize yaklaşımı o kadar hızlı olur. Bu sebeple önünü direkt kesmemiz lazım. Yani ahlak ve kültürel bir yapı olarak zaten bizim kültürümüze ve ahlakımıza karşıt olan bir durum bu sebeple neden olduğunu düşünmeye bile gerek yok. Kesin kati kurallar vardır uygulanması gerekir.  “

“TÜRKİYE’Yİ BOZUYOR”

Ali Zencir, “Bu konuyla ilgili pek bir fikrim yok açıkçası. Ama onayladığım da söylenemez çünkü yanlış buluyorum. Neticede biz Müslüman bir ülkede yaşıyoruz değerlerimiz ve belirli bir kültürümüz var ve bu Müslüman bir ülkeye yakışmıyor diye düşünüyorum. Hele bir de Diyarbakır gibi kültürü yüzyıllara dayanan bir memlekete kesinlikle yakışmıyor. Gençlere de ayrıca olumsuz örnek oluyorlar bunun özendirici bir yönü de var. Türkiye’yi bozuyor.”

“HERKSİN YAŞAM TARZI KENDİSİNİ BAĞLIYOR”

Özgür Demirci, “Herksin yaşam tarzı kendisini bağlıyor o yüzden çok sorun olmaması gerekiyor diye düşünüyorum. Ama yine de kültürümüze aykırı bir durum olduğu kanaati içerisindeyim. Elbette saygı duymak gerekiyor ama yine de bakınca toplumun kültürünü ve değerlerini aşağı çeken bir durum. Hastalık ise tedavi edilsin, özendirici olmasın. “

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler