Gölgede 42 derece

Diyarbakır’da bunaltıcı sıcaklar hakim. Gölgede 42 dereceyi bulan ve artan nem oranıyla sıcaklık, yaşamı olumsuz yönde etkilerken, Anzele parkı her zamanki gibi serinlemek isteyen çocuklarla dolup taştı. Uzmanlar sağlık konusunda uyarırken, öğlen saatlerinde şehir adeta hayalet kentte dönüyor.

Gölgede 42 derece

Mevsim normallerinin üzerinde bunaltıcı sıcakların hakim olduğu Diyarbakır’da dereceler gölgede 42’yi gösteriyor. Yaşamı olumsuz yönde etkileyen sıcaklar yüzünden öğlen saatlerinde şehir adeta hayalet kente dönerken,  çocuklar, merkez Sur ilçesindeki Anzele Parkı'nda bulunan süs havuzuna girerek serinlemeye çalıştı.

Bir süredir Türkiye’nin genelini etkisi altına alan, ancak Güneydoğu illerinde Diyarbakır ve Şanlıurfa başta olmak üzere yaşamı ciddi şekilde etkileyen sıcaklar, bunaltıyor. Gölgede 42 dereceyi bulan sıcakların hakim olduğu Diyarbakır’da, sıcakların hafta sonunda da etkisini süreceği bildirildi. Meteoroloji 15. Bölge Müdürlüğü, sıcakların Diyarbakır’da bir süre daha etkili olacağını bildirirken, vatandaşların duyarlı olmasını istendi.

KENT HAYALETE DÖNDÜ

Kentte etkili olan sıcak hava nedeniyle çocuklar, merkez Sur ilçesindeki Anzele Parkı'nda bulunan süs havuzuna girerek serinlemeye çalıştı. Aşırı sıcaktan bunalanlar, klimalı ortamları ve gölgelikleri tercih etti, öğle saatlerinde cadde ve sokaklar boş kaldı. Sıcaktan bunalanlar, özellikle park ve bahçelerdeki yeşil alanlarda serinlemeye çalıştı.

NEM ORANINA DİKKAT

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Fevzi Burak Tekin, hava tahminlerini açıkladı. Türkiye'nin sıcak havanın etkisi altında olduğunu, sıcaklıkların mevsim normallerinin 6 ila 9 derece üzerinde olduğunu bildiren Tekin, sıcak hava dalgasının yarın da etkisini sürdüreceğini söyledi. Sıcak hava ile hissedilen nemin de bugün devam edeceğini vurgulayan Tekin, "Yüksek sıcaklık, düşük nem ve rüzgarın kuvvetli olduğu alanlarda orman yangını riski söz konusu. Buradaki vatandaşlarımızın ve yetkililerin gerekli önlemleri almasını istiyoruz." dedi.

Pazar günü itibarıyla Türkiye'nin yeni bir yağışlı sistemin etkisine gireceğini dikkati çeken Tekin, sıcaklıkların, kuzey, iç ve doğu kesimlerde yer yer mevsim normallerinin altına düşeceğini, diğer bölgelerde ise mevsim normalleri civarında seyredeceğini ifade etti.

SUDAKİ BAKTERİLERE DİKKAT

Öte yandan, Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte havuz kullanımı da arttı. Prof. Dr. Alper Şener, çocukların kullandığı havuzlardaki su sirkülasyonu ve temizlik periyodunun, yetişkin havuzları kadar sık ve yoğun olmadığını dile getirdi. Özellikle çocuk havuzlarında daha dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Şener, erişkinlerin dahi çocuk havuzlarını kullanmasından kaynaklı viral enfeksiyonlara yakalanabildiğini belirterek, "Viral enfeksiyonları daha sık, bakteriyel enfeksiyonları daha nadir görüyoruz. Özellikle adenovirüs ya da enterovirüs gibi virüslere, klor miktarındaki dalgalanmalardan dolayı havuzda sıklıkla maruz kalınabiliyor. Çocuk hastaysa ya da ileri yaş grubundaysa, klorun gözü, ağzı, burnu yakması gibi algılanabiliyor. Özellikle gözde, ağızda, burunda akıntı, gözde kızarıklık, batma gibi şikayetlerle başvuruluyor. Bunlar genellikle hafif klinik tablolar. Ancak havuz enfeksiyonu dediğimiz zaman, çok daha ağır tablolarla da karşılaşılabilir" ifadelerini kullandı.

'SUYUN KALİTESİ ÇOK ÖNEMLİ'

Havuzun yanı sıra akarsu yataklarında serinlemeye çalışanlara da uyarılarda bulunan Prof. Dr. Şener, "Bu ağır enfeksiyonlar yalnızca havuzda değil, akarsu yataklarında da görülüyor. Çünkü herkes otele gidip havuza giremiyor; bazı kişiler baraj göletlerinde, sulama kanallarında serinlemeye çalışıyor. Bu alanlarda daha çok bakteriyel ve paraziter enfeksiyonlar görülür. Hijyenik şartları iyi olan yerlerde viral enfeksiyonlar; hijyenik olmayan, serinleme amacıyla girilen sularda ise bakteriyel ve paraziter enfeksiyonlar görülür. Bakteriyel ve paraziter enfeksiyonlar ölümcül olabilir. Bu sularda yaşayan bazı parazitler burundan girip beyne ulaşabiliyor. Beyinde ciddi apseler, solunum sıkıntısı yapabilecek ciddi mukozal hasarlara yol açabiliyorlar. Bazı bakteriler ise, eğer risk faktörünüz varsa ağır tabloya neden olup hastaneye yatışa yol açabilir. Bu yüzden serinleme amacıyla girilen sularda suyun kalitesi ve bakteri düzeyi çok önemlidir" dedi.

'HAVUZ SUYUNA DALMAYIN'

Havuz suyunun kesinlikle yutulmaması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Şener, "Suyun içine dalmayın. Havuzla ilgili olan bakteri, virüs ya da parazitler her halükarda ağız ve burun yoluyla girer. Göz mukozası ya da dış kulak yoluyla da vücuda alınabilir. Yaz tatilinde serinlemek için girilen herhangi bir su, ileriki yıllarda uzun süre devam edecek sağlık sorunlarına neden olabilir" dedi. Özellikle kadınların, havuz gibi toplu kullanım alanlarında HPV gibi virüslerin bulaşmasından endişe ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Şener, düzgün klorlanmış bir havuzdan, teknik olarak HPV virüsünün bulaşma ihtimali olmadığını söyledi.

Prof. Dr. Şener, "Bazı virüsler idrarda kana neden olabiliyor. Ancak böyle bir tablo yoksa yani yalnızca gözde sulanma, kızarıklık, burun tıkanıklığı gibi belirtiler varsa; gripte yaptığımız gibi burun açıcı serum fizyolojik, ağrı kesici ve ateş düşürücü ile müdahale edilebilir. Bu durum bazen çocuklarda güneş çarpmasıyla da karıştırılabiliyor. Enfeksiyonlar çok bulaşıcıdır. Bir çocuğun enfekte olması ve havuza girmesi, o bölgedeki onlarca çocuğun enfekte olmasına neden olabilir. Çünkü çocuklarda ağız, burun ve göz temasını engellemek mümkün değil. Yakın temas çocuklarda daha fazla risk oluşturuyor" diye konuştu. 

ORMAN YANGINLARI

Avrupa Yangından Korunma Dernekleri Konfederasyonu (CFPA-E) Türkiye Temsilcisi Asuman Erkul da havanın ısınmasıyla yaz aylarında orman yangınlarına karşı vatandaşların daha dikkatli davranması gerektiğini belirtti. Yazın sıcak havalarda pek çok kişinin ormanlık alanlarda vakit geçirdiğini hatırlatan Erkul, basit ihmallerin büyük felaketlere yol açabileceğini belirtti.

Erkul, şöyle devam etti: "Sigara izmaritlerini tamamen söndürmeden doğaya atmayın. Bunun için de basit bir kap kullanabilirsiniz. Hem izmaritin söndüğüne emin olursunuz hem de izmariti doğaya bırakmamış olursunuz. Unutmayın, bir izmarit bir ormanı yok eder. Sigara bitince mutlaka iyice söndürün, bir kutunun içinde soğuduğuna emin olun ve çöp kutusuna atın."

Doğaya atılan cam şişelerin güneş ışığını büyüteç gibi odaklayarak yangına neden olabileceğini ifade eden Erkul, aynalar ile kalın şeffaf plastiklerde aynı şekilde tehlike barındırdığını söyledi ve bu tür atıkların geri dönüşüm kutularına atılması gerektiğinin altını çizdi.

Yüksek sıcaklık, düşük nem ve rüzgarlı hava şartlarının bir araya geldiği günlerde ormanlık alanlara girmenin riskli olduğunu ifade eden Erkul, meteorolojik uyarıların ciddiye alınmasını istedi.

Araçlarla ormanlık alanlara giren vatandaşları da uyaran Erkul, şunları kaydetti: "Aracınızı ormanlık alanlarda kuru otların üzerine park etmeyin. Egzoz sistemi yangın başlatabilir. Elektrikli araçlarınız da ayrıca bir tehlike içermekte. Aracınızı kuru otlardan ve orman alanından uzakta mümkünse asfalt veya beton üzerinde park edin."

Kaynak: Diyarbakır Söz