Sur ilçesinde bulunan İçkale Müze Kompleksi alanında dönem dönem yapılan kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Her çalışmayla birlikte yeni bulgu ve verilerin ortaya çıkmasıyla tarihi yapılar hakkındaki bilgiler de güncelleniyor.
Bu bilgilerden biri de Saint George Kilisesi'nin bir dönem hamam olarak kullanıldığı tezini çürütmesi. İçkalenin kuzeydoğusundaki 74 ile 75 nolu burçlar arasında yapılan kazı ve restorasyon çalışmaları sonucunda ortaya çıkartılan kitabe, kilise ve eklentilerinin hiçbir zaman hamam olarak kullanılmadığı, yanında bir hamam yapısının inşa edildiği ortaya çıktı.
Diyarbakır Müze Müdürü Müjdat Gizligöl, İHA muhabirine, bulunulan alanın İçkale'nin kuzeydoğusu olduğunu, burada 74 nolu burç ile 75 nolu burcun arasında kilisenin restorasyonu ile birlikte kazı çalışması yürütüldüğünü söyledi.
Bu bölgede daha önceki araştırmalarda, burada bir hamam yapısının olabileceği, hatta kilisenin bir dönem Artuklular döneminde eklentiyle birlikte hamam olarak kullanılmış olduğuna dair çok sayıda tez olduğuna değinen Gizligöl, bu kazı çalışmalarında özellikle kitabeyle birlikte kilisenin hiçbir zaman hamam olarak kullanılmadığını vurguladı.
Gizligöl, bunun düzeltilmesi gerektiğini belirterek, "Çok ciddi bir buluntu. Çünkü kilisede yaptığımız kazı çalışmaları ve restorasyon çalışmalarında suya dair herhangi bir emareye rastlanmadı. Tam tersi, su, hamam ya da çeşme ile ilgili yapılan bütün yapılar, kilisenin dışında 74 nolu burç ile 75 nolu burcun olduğu aksta göründü. Arkamızda da görmüş olduğunuz kitabede de zaten bize bunu söylüyor. Kitabede, 'Servetin oğlu Hıdır veya Hızır tarafından bir hayrat yapıldığını, onun adına bir hayratın inşa edildiğinden bahsediliyor.' Bundan hareketle burada bir hamam yapısı olabileceğini düşünüyoruz. Kazı çalışmalarında hamam olarak adlandırabileceğimiz yapılar da ortaya çıktı" dedi.
"Dolayısıyla hamam yapısı kilisenin içinde değil, kilisenin yan tarafında 75 ile 74 nolu burcun olduğu alanda inşa edilmiş olabilir" diyen Gizligöl, şöyle konuştu:
"Kitabe, celi sülüs dediğimiz hicri 4'üncü, 5'inci yüzyılda bu teknik gelişiyor. Celi sülüs yazısıyla yazılmış. Yine kitabedeki emareler bize burada 1150'li yıllar ile 1200 yıllar arasında bir inşaat faaliyetinin olduğunu, yani Artuklu dönemine tarihlendirebiliriz. Artuklular döneminde burada bir hamam yapıldı, fakat kilisenin içinde değil, ya da kilise dönüştürülerek değil, yan tarafına bağımsız bir hamam yapıldı. Bu kitabe bizlere bunu gösterdiği için çok önemli bir buluntu. Yüksek ihtimalle kapının girişinde, üst kısmında yer alıyordu. Çünkü bulunduğu yer onu işaret ediyor."
Kitabelerdeki emareler ve buradaki kazı çalışmalarının, verilerin Saint George Kilisesi'nin hiçbir zaman hamam olarak kullanılmadığını aktaran Gizligöl, "Eklenti olarak hamama dönüştürülmedi Artuklular döneminde. Artuklular buraya geldiklerinde bir hamam yaptılar. Ve o hamama dair en önemli buluntu, arkamızda görmüş olduğunuz kitabe. Kitabenin ortaya çıkması bizim için oldukça önemli bir veri. Önümüzdeki yıllar 74 ile 75 nolu burç arasında kazı çalışmasını tekrardan başlatacağız. Oradaki hamam varlığını tamamen ortaya çıkartmak ve hamamla ilgili restorasyon çalışmalarını başlatmak için" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA