Hastanın daha önce akciğer kanseri tanısı aldığı, yapılan ileri tetkiklerde ise tümörün beyine metastaz yaptığı tespit edildi. Beyindeki tümör, vücudun el, kol, bacak, yüz ve dil gibi bölgelerinin hareketini yöneten motor alanlara son derece yakın bir konumdaydı. Bu nedenle, standart yöntemle yapılacak bir ameliyat sonrası felç, konuşma ve görme bozuklukları gibi hayati risklerin ortaya çıkabileceği öngörüldü.
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Abdurrahman Çetin ve Anesteziyoloji ve Reanimasyon ekibinden gerçekleşen ameliyatta, “uyanık kraniyotomi” yöntemi tercih edildi. Bu yöntemle hastaya genel anestezi verilmeden, hafif sedasyon altında beyin tümörü operasyonu gerçekleştirildi.
Doç. Dr. Abdurrahman Çetin, “Fonksiyonel olarak çok önemli alanlara yakın olan tümörlerde bu yöntem bize büyük avantaj sağlıyor. Ameliyat boyunca hastayla iletişim kurarak motor fonksiyonlarını sürekli gözlemleyebiliyoruz. Böylece tümörün tamamına yakınını temizlerken hastanın yaşam kalitesini de koruyabiliyoruz” dedi.
Ameliyat sonrası kısa sürede toparlanan hasta, bir gün ara yoğun bakımda gözlem altında tutulduktan sonra, komplikasyon gelişmeden normal servise alındı.
Uyanık kraniyotomi yöntemi, standart beyin ameliyatlarına kıyasla ameliyat sonrası oluşabilecek felç, konuşma ve görme kayıpları gibi ciddi riskleri azaltıyor. Ayrıca, daha önce müdahale edilemez gibi görülen beyin tümörlerine müdahale imkânı sunuyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz